Pilarget köyü sakinlerinden Hazım Kurtoğlu'nun annesi 19 Haziran Pazar Günu Ümraniye Merkez Medine Camiinden kılınacak Kocatepe Aile Kabristanında Toprağa verilecek.
Arsel Erdoğan Kaleminden..
SON OSMANLI DA GÖÇTÜ...
Batum'da zengin bir ailenin tek kızı olarak doğdu. Bir yaşında iken Moskova'da ameliyat oldu. 1921'de Batum elimizden çıkınca ailesi ile birlikte Türkiye'ye Artvin- Arhavi-Pilarget (Ulukent) Köyüne yerleşti. Çocukluğu ve gençliği ağabeyi ile beraber Pilarget'te geçti. Evlendikten sonra kocası Hasan Kurdoğlu'nun işi nedeniyle Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yaşadı. Nasibinde ömrünü İstanbul'da tamamlamak varmış. Ve nihayet 18 Haziran 2022 cumartesi günü saat 18.30'da Dar'ül Bekaya yürüdü sevgili kayınvalidem...
Aynı zamanda benim akrabam da olan sevgili kayındalideme ben Lazca " Damtiye" (Lazca'da kayınvalide demek)
derdim. O da bunu çok severdi. Aslında O beni bir damat olarak hiç görmedi, öz kendi evladı gibi davrandı. Böyle davranmasında belki de akraba olmamızın da bir etkisi olmuştur diye düşünmüşümdür....
Aynı şeyi rahmetli baldızım da söylerdi. " Biz seni damat olarak hiç görmedik diye...
Yüz yılı aşkın ömrüyle ben ona her baktığım zaman onun yaşıtları olan ahirete irtihal etmiş annemizi, babamızı, yakınlarımızı, akrabalarımızı, komşularımızı da hayattaymış gibi düşünür ve kendimde bir teselli bulurdum. Şimdi bize bu teselliyi kim verecek?!.....
Sevgili Damtiyem; Bana olan vasiyetini hatta daha fazlasını yerine getireceğim, bundan emin olabilirsin...Seninle ölümü, ahireti konuşurken söylemiştim, aslında ölüm diye bir şey yok, tebdil-i mekân vardır. İnsan ölümsüzdür......Zaten tek tesellimiz de bu.....Yoksa insanın bu acıya katlanması çok zor olurdu...
Bila- istisna herkes tarafından çok sevilen, aklı-evvel, on parmağında on marifet olan, köyümüzün akil kadınları içinde en önde gelenlerinden olan ve kendisinin mümin-müslüman olduğuna şahit olduğumuz sevgili Damtiyem Surye Kurdoğlu, bundan sonra gönüllerimizde yaşayacaksın, dualarımızda olacaksın...
Bizden yana haklarımız ananın ak sütü gibi helâl olsun. Sağlığında bütün çocuklarına, gelinlerine, torunlarına, hakkını helâl ettiğine ben şahidim...
Osmanlı İmparatorluğunun bir vatandaşı olarak doğan Osmanlı gibi yaşayan ve Osmanlı gibi cesaret, metanet ve imanla bu gök kubbe altında hoş bir seda bırakarak aramızdan ayrılan son Osmanlı.....Seni Allah'a emanet ediyorum...
Her zaman söylerdin, orada beni bekleyenler buradaki akrabalarımdan çok, artık ölümü istiyorum diye...
Çocukların dört gözle seni bekliyorlar... Zaten ölmeden önce onlarla konuşuyordun...
İnşallah, Peygamberimizin Liva-ül Hamd sancağının altında ve Kevser Havuzunun başında buluşacağımız o mutlu güne kadar sana hoşça kal diye veda ediyorum... Allah'ın rahmeti üzerinden hiç eksik olmasın...