Dünyada ve ülkemizde gıda fiyatlarının hızla arttığı bu dönemde topraklarımızın boş bırakılma lüksü yoktur. Verimli tarım arazilerini amacı dışında kullanmak büyük savurganlıktır. Bu topraklar evlatlarımıza bırakacağımız en büyük mirastır. Toprak kimileri için üzerine konut-bina inşa edilen arsa, kimilerine göre kara parçası kimilerine göre dededen kalma tapularla zenginliktir. Toprak çiftçinin geçimini sağladığı üzerinde üretim yaptığı ekmek teknesidir. Hepsinin ötesinde bu ülkeye gönülden bağlı olan herkesin canından aziz bilip vatanım dediği toprağımız bizler için daima mukaddestir ve öyle kalacaktır.
  Ülkemizde tarım toprakları yeteri kadar korunmamaktadır. Tarım arazileri yıldan yıla azalıyor ve kırsalda genç nüfus düşüyor. Bunun yanı sıra yükselen maliyetler nedeniyle çiftçi üretimde isteksiz davranıyor.
  İlimiz ve ilçelerimizde ise 1999 ve 2009 yıllarında 2 kadastro çalışması yapılmış olup 150 bin dönüm tarım özelliği taşıyan araziler orman vasfı kazandırılarak elimizden alınmıştır.
 Devletimizin ve hükümetlerin alternatif tarım ürünleri çalışmaları kapsamında uygulamak ve ya tarımda alternatif olan ürünlerin ( kivi, likapa, aronya, tek köklü fındık vb.) desteklenmesi konusunda projeleri hayata geçirebilmiş değiliz. ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığının, Orman Genel Müdürlüğünün, Ziraat Bankasının verdikleri faizsiz veya yarı hibe olarak verdiği desteklemeleri uygulayacak tarımsal alana sahip değiliz. Arhavi Ziraat odası olarak üreticilerimize desteklemeler kapsamında gerekli teknik eğitim desteğini kurslarla sağlamaktayız. Bu gibi çalışmaların arttırılması doğrultusunda bizlerde üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. 
 İlimizde tarım arazisinin az oluşu sebebi ile çiftçimizin beklentileri vardır. Bunlardan biri elimizden alınan tarım özelliği gösteren alanların geri verilmesi ve tarım yapmaya müsait olan orman veya hazine arazilerinin tarıma açılması ile genç nüfusun üretime kazandırılıp bölgemizde tutulması temennimizdir.